İneklerde zayıflık vücut yağlarının kaybı anlamına geliyor. Birçok farklı sebepten kaynaklanabilen zayıflama nedeniyle hayvanlar cüsselerini kaybediyor. Ebatları küçülen inekler, eğer kronik bir zayıflama varsa, nedeni giderilemediği ve tedavi edilemediği sürece daha da zayıflamaya devam ediyor. Eğer bu sorun devam ederse hayvanların göz çukurunda belirginleşme, gözlerin gömülmesi ve derinin kuruması gibi sorunlar karşımıza çıkıyor. İnek yetiştiricileri hayvanlarının zayıfladığından yakınıyorsa, hayvanların meraya çıkıp çıkmadığına, hangi yemle beslendiğine, çevrede yaygın hastalıklara, ishal gibi diğer semptomlara bakılması gerekiyor.
Hayvancılık ve tarım konusunda sizlere doğru bilgi kaynağı oluşturan Tarfin, tarım girdisi alışverişlerinde de yanınızda. Tarfin Mobil sayesinde, tarım ürünlerinin fiyatlarını hemen karşılaştırabilirsiniz. Ayrıca Tarfin yetkili satış noktaları üzerinden sipariş oluşturarak peşin veya hasat vadeli ödeme imkanlarından faydalanabilirsiniz.
Hemen uygulamayı indir, fiyatları karşılaştır.
Alışverişini hasada varan vadelerle Tarfin'den yap, uygun fiyata al, tasarrufun cebine kalsın!
Hemen uygulamayı indir, fiyatları karşılaştır.İnekler neden zayıflar başlıklı yazımızda;
- İneklerin zayıflama nedenleri nelerdir öğrenebilirsiniz.
- İneklerde doğum sonrası zayıflama nasıl önlenir konusunda bilgi alabilir,
- İneklerde zayıflama nasıl önlenir ve
- İnekler nasıl kilo alır,
- Buzağı nasıl kilo alır sorularının yanıtlarını okuyabilirsiniz.
İneklerin Zayıflama Nedenleri Nelerdir?
Başlı başına bir sorun değil belirti olarak ele alınması gereken zayıflama, genellikle başka semptomlarla bir arada görülüyor. Peki hayvanlarda zayıflamaya neden olan ve en sık rastlanan nedenler arasında neler var, diğer bir deyişle inekler neden zayıflar?
- Eğer işletmede yakın zamanda tüberküloz sorunu yaşayan ve kesime gönderilen bir hayvan varsa bu inek hastalıkları ihtimali göz önüne alınıyor. Zira tüberküloz ineklerde zayıflamaya neden olabiliyor.
- Yeni doğum yapmış olan ineklerde zayıflama, süt veriminde düşüş ve döl tutamama sorunu meydana gelebiliyor. Enerji noksanlığı ile bir arada görülen kilo kaybı konusunda hemen bir uzmana danışarak destek almak gerekiyor.
- Ketozis yani yağlı karaciğer hastalığı yaygın zayıflama nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
- Abomasum deplasman olarak bilinen midenin yer değiştirmesi sorunu zayıflamayı bir semptom olarak geliştirebiliyor.
- Metritis yani rahim yangısı olan hayvanlarda da zayıflama rahatsızlıkla beraber geliyor.
- Bunun yanında John hastalığı yani paratüberküloz zayıflama oluşturuyor. İnatçı ishal ile beraber artan zayıflama sırasında bağırsak iç yüzeyindeki mukoza bozuluyor ve besin emilimi bozuluyor. Bu da besin kaybı dolayısıyla hayvanlarda zayıflamaya neden oluyor.
- İneklerde kronik işkembe genişlemesi varsa, bu durumda da zayıflama görülüyor. Sancının ve ishalin eşlik ettiği problemin yanında lenfosarkom ve papillom gibi kanserler kilo kaybı meydana getiriyor.
- Kronik solunum yolu enfeksiyonları zayıflık oluşturuyor. Mikroplazmalar ve virüsler kaynaklı enfeksiyonların yanında iyileşmemiş zatürre durumunda da karın sarkıyor ve zayıflama gerçekleşiyor.
- Eğer çayır ve meralarda otlayan inekler zayıflıyorsa akla ilk olarak ostertagia ostertagi ve Fasciola (kelebek) parazitleri geliyor. Bu parazitlerin olması durumunda ağırlık kaybı, ishal, kansızlık, sindirim bozuklukları, kanda düşük protein gibi sorunlar ortaya çıkıyor.
- Kalp damarlarında yangı bir diğer ineklerde zayıflama sebebi oluyor. Boyun damarlarında şişme ile beraber görülen zayıflama bakteriyel endokarditis olarak adlandırılıyor.
- Ayrıca küf ve mantar toksinleri de hayvanları zayıflatıyor. Aspergillus fumigatus toksinlerinin E.coli ve Klostridyum, Kanlı Bağırsak Hastalığı (HBS) bu sorunlardan yalnızca birkaçı oluyor. Bu durumda hayvanlarda ishal, kanlı ishal, baş ve boyunda tüy kaybı, diş eti kanaması da görülüyor. Ayrıca karaciğer fonksiyonlarında bozukluklar, sinir sistemi sorunları da önümüze çıkabiliyor.
- Tüm bunlara ek olarak ağızda yaraya neden olan şap hastalığı da dolaylı olarak kilo kaybı yaratıyor.
- Kalsiyum ve fosfor gibi mineral eksikliklerinin de zayıflık durumunda değerlendirilmesi önem taşıyor.
- İneklerde sıcak stresi de kilo kaybına neden olabiliyor.
- Eğer ineklerde bakır, demir ve kobalt minerallerine bağlı olarak zayıflama söz konusuysa, bu durumda kabızlık da zayıflamaya eşlik ediyor.
- Flor fazlalığından dolayı kemik ve dişlerde bozulma olduğunda da zayıflama görülebiliyor.
- Son olarak kalitesiz, yeterli besin desteği veremeyen, doğru porsiyon miktarını karşılamayan inek yemleri de zayıflık nedeni olarak gösteriliyor.
İneklerde Doğum Sonrası Zayıflama Nasıl Önlenir?
İneklerde doğum sonrasında hızla kilo kaybı görülebiliyor. Kısa sürede çok fazla kilo kaybetmek ineklerin sağlığını olumsuz etkilerken süt verimini de düşürüyor. Peki ineklerde doğum sonrası zayıflama önlenebilir mi? Evet. İlk olarak doğuma iki ay kadar kala inekleri kuru döneme almalısınız. Kuru dönem beslenmesini yaparken işkembenin yenilenmesini sağlayabilirsiniz. Bunun için kaba yem ağırlıklı besleme yapmanız gerekiyor. Ancak doğuma yakın geçiş için doğumdan sonra yiyeceği yemlere alıştırmalısınız. Örneğin doğuma 21 gün kala alıştırma sürecine başlayabilirsiniz.
Bunun yanında, hayvanların her öğün farklı yem tüketmesi zararlı bakteri artışına neden olabiliyor. Bu nedenle ineklere her öğünde aynı yemleri aynı miktarlarda vermeye özen göstermelisiniz. Eğer rasyon değişikliği yapılacaksa (Örneğin sığır süt yemi verilecekse) alıştırma sürecini ihmal etmemelisiniz.
Diğer taraftan hayvanların doğuma yüksek kondisyon ile girmemesini sağlamalısınız. Doğum öncesi ve sonrasında yem tüketimini artırmak için veterinerinden görüş alabilir, rasyonu lezzetli hale getirerek yem tüketimini teşvik edebilirsiniz.
İneklerde Zayıflama Nasıl Önlenir?
İneklerde zayıflama ile sonuçlanan sorunların meydana gelmemesi için bir takım önlemler alınabiliyor. Bu önlemlerin başında ise doğum süreci ve sonrasında hayvanların gerekli olan bakımı alması geliyor. Bunun yanında hayvanların aşılarının tam olması, doğru ve kaliteli yem ile beslenmesi, yeterli miktarda besleme yapılması, düzenli veteriner kontrollerinin ihmal edilmemesi gerekiyor. Eğer çevrede bir hastalık görüldüyse hayvan kontrollerinin sıklaştırılması, herhangi bir sorunda gerekli karantina önlemlerinin alınması ve vakit kaybetmeden veterinerlere haber verilmesi önem arz ediyor. Elbette, ineklerin kuru, temiz, konforlu, havalandırılmış alanlarda barınması gerekiyor. Buna ek olarak, bilinen meralarda besleme yapılması, hayvanların yabancı sürülerle karıştırılmaması, herhangi bir sorunda takibin ihmal edilmemesi tavsiye ediliyor.
İnek Nasıl Kilo Alır?
İneklerin kilo alması için fabrika yemi ile arpa ve mısırı eşit oranlarda karıştırarak yemlemede kullanabilirsiniz. Yemleme için saman, yonca, arpa, mısır ve besi yemi vermelisiniz. İyi şekilde karıştırdığınız yemleri yavaş yavaş artırarak hayvanların yem tüketimini artırabilir ve kilo almasına yardımcı olabilirsiniz.
Buzağı Nasıl Kilo Alır?
Buzağının sağlıklı beslenmesi için mümkün olduğu kadar çabuk annesini emmesi gerekiyor. Kendisi emmez veya annesi izin vermezse, anne inek sütü sağma makinesi veya elle sağılarak buzağı beslenebiliyor. Ancak buzağının gerekli kiloyu alması ve sağlıklı beslenmesi için içirdiğiniz sütün memeden çıkan sıcaklıkta olmasına özen göstermelisiniz. Zira soğuk süt buzağıları ishal yaparak kilo kaybına ve sindirim sorunlarına neden olabiliyor.
Bunun yanında buzağılara mutlaka biberon ile besleme yapmalısınız. Kesinlikle kovayla süt içirmemelisiniz. Kovadan süt içen buzağılarda sindirim sorunları meydana gelebiliyor. Diğer taraftan biberon ile beslerken, hayvanların emme için gerekli dil hareketlerini yaptığından emin olmalısınız. Aceleci olmadan, hayvanı takip ederek, azar azar ve kısa aralıklarla biberon tutmalısınız.
Doğum sonrasındaki ilk emişte 200-300 mililitre kadar, yarım saatte toplam 500 mililitre süt vermelisiniz. Doğum sonrasındaki 2 saat içinde 2 litre, ilk 12 saat sonunda ise ortalama 6 litre süt içirmiş olmamız gerekiyor. İlk andan itibaren gerekli sütü alan ve beslemeye alışan buzağılarda hızlı bir şekilde gelişim ve kilo alımı görülüyor.
Doğum sonrasındaki 2. ve 3. günlerde anne sütünden beşer litre, üçüncü gün sonunda ortalama 16 litre süt vermiş olmalısınız. Eğer anne olan ineğin sütü yetersizse, yeni doğum yapan diğer ineklerin sütünü alabilirsiniz. Ancak buzağıya besleme yaparken, günlük süt ve mama miktarının buzağının canlı ağırlığının yüzde 10’unu geçmemesine özen göstermelisiniz.
Dördüncü gün itibarıyla buzağıya normal süt ve buzağı başlangıç yemi olarak da bilinen kesif yem vermeye başlayabilirsiniz. Bu sırada suyu da serbest olarak verebilirsiniz. Yaklaşık 4 haftalık süreçten itibaren kaliteli kaba yeme geçiş yapabilirsiniz.
Düve Nedir, Düve Neye Denir? yazımızı okumak için hemen tıklayınız.