Turunçgil çeşitleri arasında sınıflandırılan portakal, ülkemiz dahil birçok ülkede yetiştiriliyor. 2020 verilerine göre ülkemiz, portakal yetiştiriciliğinde dünyada 10. sırada yer alıyor. Bu mahsullerin birçoğu Washington Navel ve Valencia grubundan oluyor. Bunun yanında çok daha az oranda olsa da Finike, Alanya dilimli, Hamlin gibi çeşitler de üretiliyor. Siz de Türkiye’de portakal yetiştiriciliği hakkında detaylı bilgiyi Tarfin Blog üzerinden alabilirsiniz. Ayrıca üretim sırasında ihtiyaç duyduğunuz tarımsal girdilerin fiyatlarını anında Tarfin Mobil üzerinden karşılaştırmanız mümkün. Hatta dilerseniz Türkiye’nin dört bir yanındaki Tarfin yetkili satış noktalarından alışveriş yapabilirsiniz. Bu noktalardan vereceğiniz Tarfin siparişlerinizde peşin veya hasat vadeli ödeme seçeneklerinden yararlanabilirsiniz.
Portakal yetiştiriciliği hakkında yazımızda bulacağınız diğer başlıklar şöyle sıralanıyor:
Hemen uygulamayı indir, fiyatları karşılaştır.
Alışverişini hasada varan vadelerle Tarfin'den yap, uygun fiyata al, tasarrufun cebine kalsın!
Hemen uygulamayı indir, fiyatları karşılaştır.- Portakal Yetiştiriciliği için İklim Nasıl Olmalı?
- Portakal Yetiştiriciliği için Toprak Nasıl Olmalı?
- Portakal Yetiştiriciliğinde Karşılaşılan Sorunlar Nelerdir?
- Portakal Yetiştiriciliğinde Sulama Yapılır mı?
- Portakal Yetiştiriciliğinde Gübreleme Nasıl Olur?
Peki portakal yetiştiriciliği nasıl yapılır? Sertifikalı fidanlar turunçgil ağaçlarının tohumlarının ekilip, çoğürleri şaşırtıldıktan 12 ay sonra T göz aşı yapılıyor. Aşılanan fidanlar 6 ayda dikim aşamasına geliyor. Portakal yetiştiriciliği bu fidanlar üzerinden gerçekleştiriliyor. Çiftçilerimiz çoğunlukla fidan satın alarak bahçe tesisine geçiyor.
Portakal Yetiştiriciliği için İklim Nasıl Olmalı?
Subtropik ve tropik alanlarda yetiştirilmeye uygun olan portakalların sağlıklı gelişimi için bu alanlar ideal özellik sergiliyor. Ülkemizde özellikle yazların sıcak ve kurak, kışların ise ılık ve yağışlı olduğu Akdeniz İklimi alanlarında portakal yetiştiriciliği rahatlıkla yapılıyor. Dört mevsim yeşil olan portakal ağaçlarının çiçeklenmesi için tropik bölgelerde özel uygulamalar yapılıyor. Ağaçlarda su stresi ve bulama yoluyla çiçeklenme teşvik ediliyor. Ayrıca gece ve gündüz arasında sıcaklık farkı az olan yerlerde renklenme sorunu baş gösteriyor. Portakal yetiştiriciliği için ideal iklim koşulları için daha detaylı bilgi vermek gerekirse:
- Soğuğa karşı hassas olan meyve ağaçları nedeniyle düşük sıcaklıkların gözlemlenmesi gerekiyor. Genç ağaçlar -4 derecenin altında zarar görüyor. -2 derece altındaki alanlarda don riski nedeniyle ağaçlar tehdit altında oluyor. En soğuk aylarda ise minimum sıcaklık değerlerinin 2 ile 3 derecenin altında olmaması gerekiyor.
- Meyvelerin en iyi gelişme sıcaklığı 13 ile 37 derece aralığını gösteriyor. En hızlı gelişim ise 22 ile 31 derece arasında gerçekleşiyor. Ancak sıcaklık 32 dereceyi aşarsa gelişim yavaşlıyor. Hatta 37 dereceyi aştığı durumlarda duruyor. Dayanıklılık sınırı olarak ise 40-45 derece görülüyor. Çok yüksek sıcaklıklar özellikle yaz aylarında meyve ve yaprak dökümüne neden oluyor.
- Kök gelişimi için toprak sıcaklığının 12.8’den başlaması şart. Optimum kök gelişimi için ise 25 derece gerekiyor.
- Toplam sıcaklık 1260 ile 2670 derece arasında değişiyor. Akdeniz Bölgesi’nde yetiştirilen tarım ürünleri arasında yer alan portakallar bu bölgede ortalama 2500 derece sıcaklık toplayabiliyor.
Portakal Yetiştiriciliği için Toprak Nasıl Olmalı?
İyi drene edilmiş, kumlu, kumlu tınlı, tınlı ve killi tınlı topraklarda portakal yetiştirilebiliyor. pH derecesinin ise 6 ile 6.5 arasında olması ideal görülüyor. Yüzlek köklü bir ağaç olan portakalın emici köklerinin çoğu toprağın 0-90 cm derinliğinde bulunuyor. Bu nedenle toprağın ilk 1 metre derinlikte iyi havalanabilmesi büyük önem taşıyor. Bunun yanında damlama sulama yapılan bahçelerde ağacın kökleri 2 metre genişliğe kadar uzanabiliyor. Ancak yüzeyde sınırlayıcı bir etken olmaması büyük önem taşıyor.
Portakal Yetiştiriciliğinde Karşılaşılan Sorunlar Nelerdir?
Portakal yetiştiriciliği yapan çiftçilerimiz birçok farklı başlıkta sorun ile karşı karşıya kalıyor. Her üründe olduğu gibi portakalda da baş edilmesi gereken sorunlar mevcut. Ancak bilinçli tarım uygulamaları ile bu sorunların üstesinden gelmek mümkün oluyor. Peki bu sorunlar neler?
- Çiftçilerimiz virüs ve bakteri kaynaklı hastalıklardan arî olan, anaç-kalem uyuşması iyi durumda bulunan, pazara uygun çeşitlerin aşılandığı, nematod, mantar hastalıkları gibi toprak kökenli patojenlerden azade, sağlıklı fidanları bulmakta sorun yaşıyor.
- Bilinçsiz zirai ilaç ve tarımsal gübre kullanımı su kirliliği, verimsizlik, kalitesiz mahsul ve hastalıklara açıklık gibi birçok sorunu beraberinde getiriyor.
- Turunçgil budaması ayrı bilgi ve özen gerektiriyor. Oysa ağaçların birçoğu bilinçsiz budandığı için sorun yaşanıyor.
- Pazar talebi yüksek olmasına rağmen yurt içindeki portakal yetiştiriciliği faaliyetleri bu talebi yeterince karşılayamıyor.
- Ürün planlaması yaygın olarak yapılmıyor. Rastgele çeşit seçimi uyum ve verim sorunu beraberinde getiriyor.
- Yoğun üretim yapılan yerlerde soğuk hava deposu ihtiyaçları bulunuyor.
- Ürünlerin ekonomik veya lojistik sebeplerle pazarlanamadığı dönemlerde ürünler ağaçta kalıyor. Hasat dahi edilmiyor.
Tüm bu sorunların aşılması için portakal yetiştiriciliği yapan çiftçilerimizin stratejik adımlarla hareket etmesi gerekiyor. Elbette piyasanın ve devletin tarım politikalarının çözüm üretmesi de sorunların giderilmesi için önem teşkil ediyor.
Portakal Yetiştiriciliğinde Sulama Yapılır mı?
Portakal ağaçlarının yıllık su ihtiyacı 1250 ile 1300 ml arasında değişiyor. Yarışı kışlık yağışlardan karşılanan bu ihtiyaç, yazın ise sulama ile saplanıyor. Ancak tuzluluk sorunu sulama konusunda en çok dikkat edilmesi gereken nokta oluyor. Suyun elektriksel ve kimyasal yapısının öğrenilmesi için toprak analizi gibi sulama suyu için su analizi yapılması öneriliyor. Zira sulama suyunun kondaktivitesi 1200 değerinin üzerine çıktığında verimler düşmeye başlıyor. Hatta yer yer %50 verim kaybı dahi oluşabiliyor.
Portakal dikiminden sonra 6 ay boyunca haftada 2 defa sulama yeterli oluyor. Fidan büyüklüğü ile su ihtiyacı da artıyor. Elbette hava sıcaklığı ve nem oranı da dikkate alınarak sulama planı yapılabiliyor. Eğer bahçenin drenajı çok iyi değilse ve sulama fazla yapılıyorsa kökler oksijensizlikten dolayı ölmeye başlıyor. Bu nedenle çok sulamadan kaçınmak önem taşıyor.
Diğer taraftan çiçeklenme döneminde su stresi çiçeklerin ve meyvelerin dökümüne neden olabiliyor. Yaz döneminde az sulama ise meyvelerin küçük kalmasına yol açıyor. Bu nedenle haftada bir gün yağmurlama sulama ise 30 mm civarında su vermek öneriliyor. Eğer ağaçların yaprakları solmuş gibi buruşuyorsa bu kuraklık yaşandığı anlamı taşıyor. Ayrıca kış aylarında yeterli nem alınamaması meyvenin asitli olmasına yol açıyor. Nemin yüksek olması ise (Örneğin Finike) meyveleri sulu, ince kabuklu ve tatlı hale getiriyor.
Portakal Yetiştiriciliğinde Gübreleme Nasıl Olur?
Milli Eğitim Bakanlığı kaynaklarına göre, portakallar çok fazla makro ve mikro besin elementine ihtiyaç duyuyor. Ancak fazla gübreleme verim sorunlarını beraberinde getiriyor. Bu nedenle mutlaka analiz yaparak gübre seçmelisiniz. Ortalama gübreleme gereksinimi ise şöyle özetleniyor:
- 2 ayda bir 6 uygulama ile kireçli topraklara 25 gram kadar amonyum nitrat (%48) veriliyor.
- Bunun yerine 6 uygulama ile üre gübresi (%46) tercih edilebiliyor.
- 6 uygulama şeklinde 36 g amonyum sülfat (%21) de verilebiliyor.
Portakal yetiştiriciliğinin ikinci yılında azot yılda bir uygulanıyor. Yarısı şubat, diğer yarısı ise mart ayında veriliyor. Ağaçların taç izdüşümüne serilen gübrelerin ardından sulama yapılıyor. Fosfor ve potasyum da yılda bir uygulanıyor. Mikro besin eksikliği durumunda ise çinko, bakır ve manganez desteği gerekebiliyor.