Adını Latince söğüt anlamına gelen salix sözcüğünden alan salisilik asit, işlenerek ticari bir isim olan aspirini oluşturuyor. Söğüt ağacının kabuğunda az miktarda bulunan madde, aspirinin ana maddesi olan salisilik asitten başkası değil. Sentetik salisilik asit üzerine yapılan çalışmalar, bitkilerin büyümesini düzenlediği ve gelişimini etkilediği görüşünü ortaya çıkardı. Triptofan, tirozin ve fenilalanin amino asitlerinin metabolik çatallanmada ve biyosentezde rol oynadığı gerçeği, aspirini de bitki yetiştiriciliğinde kullanma fikrinin temelini oluşturuyor. Siz de aspirinin bitkilerde kullanımı konusunda detaylı bilgi edinmek için Tarfin Blog yazımızdan destek alabilirsiniz. Çiftçilerimizin tarımsal üretim için gerek duyduğu tüm girdi alışverişlerinde yanında olan Tarfin, avantajlı alışveriş için fırsat yaratıyor. Öyle ki, Tarfin ile alışveriş yapan çiftçilerimiz peşin veya hasat vadeli ödeme seçeneklerinden faydalanıyor. Ayrıca, Tarfin Mobil uygulaması üzerinden anında tarımsal girdi fiyatlarını karşılaştırabiliyor.
Aspirin Nedir?
Aspirin, etken maddesi asetilsalisilik asit olan bir ilaçtır. Ağrı kesici ve kan sulandırıcı olarak kullanılan ilaç, doktor önerisi ile alınır. Sağlık üzerinde etkileri bilinen içerik, bitkilerde indol-3-asetik hormonunun üretilmesine, diğer bir deyişle oksinin biyosentezine yol açıyor. Bu yolla, bitkilerde türlerine özgü olan fenolik bileşiklerin sentezlenmesi sağlanıyor. Gelişmeyi destekleyici, düzenleyici roller üstlenen salisilik asit, günümüzde bitkisel hormonlar arasında sayılabilir. Öyle ki, bu konuda bilimsel çalışmalar yapılmıştır.
Hemen uygulamayı indir, fiyatları karşılaştır.
Alışverişini hasada varan vadelerle Tarfin'den yap, uygun fiyata al, tasarrufun cebine kalsın!
Hemen uygulamayı indir, fiyatları karşılaştır.Bitkilerde Aspirin Kullanmanın Faydaları Nelerdir?
Salisilik asit veya ticari adıyla aspirin kullanımının bitkilerdeki etkilerini şöyle sıralayabiliriz:
- Pamuk bitkisi üzerinde yapılan deney, salisilik asit uygulamasının verimi artırdığını ortaya koyuyor.
- Salisilik asit, lignin ve pigment biyosentezi, alelopati, abiyotik ve biyotik stres yanıtlarını düzenliyor.
- Bu madde, çevresel strese dayanıklılık için hücreyi uyarıyor. Böylelikle, kuraklık, soğuk, sıcaklık gibi stres koşullarına karşı, bitkinin dayanma kabiliyeti artıyor.
- Salatalık ve tütün üzerinde yapılan çalışmalar, bitkilerin bağışıklık sisteminin tetiklendiği durumlarda hücrelerdeki salisilik asit miktarının arttığını ortaya koyuyor.
- Olgunlaştıkça fotosentez yapma kabiliyeti azalan bitkiler, yapraktan aspirin desteğiyle fotosentez yapımını artırıyor. Özellikle ananas yetiştiriciliği için bu yöntem kullanılıyor.
- Büyümeye direkt değil, dolaylı etkisi olan salisilik asit, bağışıklığı güçlendiriyor ve hastalık direncini artırıyor. Ayrıca, salisilik asit kullanılan bitkilere, daha az parazit dadandığı fark ediliyor. Bitkilerin doğal savunma mekanizmasını uyaran madde sayesinde, bitkilerde daha az bakteri, mantar ve viral hastalık görülüyor.
Bitkilerde Aspirin Kullanımı Nasıl Olur?
Çiçeklerin bulunduğu vazoya bir adet aspirin atmak ve çiçeklerin canlılığını daha uzun süre korumasını sağlıyor. Bu hemen herkesin bildiği bir yöntem. Peki daha büyük bitkiler, geniş alanlarda üretimler söz konusu olduğunda, tarımda aspirin kullanımı nasıl olur? Çiftçilerimiz, sebze bahçelerinde, bir aspirinin çeyreğini bir litre suda eriterek sabah saatlerinde bir fısfıs yardımıyla bitkilerin yapraklarına sıkmayı tercih edebiliyor. Çok ince bir tabaka halinde verilen sıvının yaprakları kaplaması yeterli oluyor. Bu uygulama, 20 günde bir tekrarlanıyor ve doz yeterliliğine göre oran korunarak aspirin ve su miktarı ayarlanıyor.
Salisilik asit uygulamalarının farklı sulama seviyelerinde yetiştirilen yazlık kabakta bitki gelişimi ve verime etkileri adlı akademik çalışmaya göre, uygulaması kolay olan, çevreye herhangi bir zararı bulunmayan ve oldukça ucuz salisilik asit maddesi verim için kullanılabiliyor. Özellikle tohum ve yaprak uygulamaları, tarımda olumlu sonuç veriyor. Çalışmaya göre, yazlık kabak bitkisinin tohumları, 0,5 milimol salisilik asit içeren suda 24 saat boyunca bekletildikten, ilk ağırlığına gelinceye dek kurutulduktan sonra tarlaya ekiliyor. Ayrıca, yapraktan püskürtme yoluyla salisilik asit dozları; 1. uygulama çiçeklenme başlangıcı ve 2. uygulama gelişim dönemi ortası olmak üzere tatbik ediliyor. Tekirdağ koşullarında, normal dönemde ekim yapılması, sulama kısıtına gidilmemesi durumunda, topraktan 0,5 ve yapraktan 0,5 salisilik asit uygulanmasının bir arada yapılması olumlu sonuç veriyor. Verim ve gelişim üzerinde etki, gözle görülür düzeyde fark edilebiliyor.
Ayrıca, kuraklık, soğuk ve tuz gibi farklı stres faktörlerine maruz kalan kavun fidelerine tohum ve yaprak üzerinden uygulanan aspirin çalışmasının sonuçları da dikkate değer. Çalışma sonucu, aspirin uygulanan fidelerde daha düşük görsel hasar, daha yüksek klorofil, stoma iletkenliği ve doğal olarak daha iyi gelişim sonucu alındığı biliniyor. Kavun yetiştiriciliği için en iyi sonucu veren konsantrasyon ise 0,25 ve 0,5 milimol oluyor. Daha yüksek doz uygulamanın stres faktörlerine karşı toleransta düşük dozlar kadar etkili olmadığı not düşülüyor. Ayrıca, kavun için tohum veya yaprak uygulamaları arasında bir fark olmadığı çalışma sonuçlarında karşımıza çıkıyor.
Tuza toleranslı ve orta duyarlılık düzeyindeki buğday çeşitleri üzerinde yapılan çalışma da önemli. Yedi gün süreyle farklı dozlarda uygulanan salisilik asit çözeltisinin sonucuna göre, büyüme ve dane verimi açısından farklar olduğu bulunuyor. 2007 yılında yapılan bu çalışmaya göre, normal koşullarda 0,75 ve tuzlu koşullarda 0,25 milimol konsantrasyonda salisilik asit çözeltisi kullanmak, en verimli sonucu veriyor.
Bitkilerde Aspirin Kullanımı Sırasında Nelere Dikkat Edilmelidir?
Bitkilerde salisilik asit veya ticari adıyla aspirin kullanırken dikkat etmeniz gereken noktalar var;
- İdeal oranın üzerinde salisilik asit uygulaması, bitkilerde olumsuz sonuçlar verebiliyor. Ayrıca, beklenen etkilerin görülmemesi gibi problemler ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle dozları doğru uygulamaya özen göstermelisiniz.
- İki uygulama arasında 20 gün zaman olmasına özen göstermeli, uygulamayı daha seyrek veya sık yapmamalısınız.
- Salisilik asit uygulamalarındaki dozlar tuzluluk oranına, tarımın sulu veya kuru yapılmasına göre değişiyor. Yetiştireceğiniz bitkinin yanı sıra, toprak ve iklim özelliklerini değerlendirerek bir ziraat mühendisi desteği ile doz belirlemelisiniz.
- Salisilik asit uygulamaları titre edilebilir asitlik oranını ve pH değerini etkilemiyor. Ancak toplam çözünebilir kuru madde miktarını değiştiriyor ve artış gerçekleşiyor. Tarım sırasında bu bilgiyi de göz önünde bulundurmalısınız.
Bitkilerde Aspirin Kullanımının Sonuçları Nasıldır?
- Dr. Öğr. Üyesi Rahime Cengiz’in “Mısır ıslah teknikleri ve yetiştiriciliği” adlı kitabına göre, salisilik asit uygulanan şeker mısırda 4-5 kat daha fazla tuza dayanıklılık tespit ediliyor.
- 20 derece sıcaklıkta, 0,25 milimol dozundaki salisilik uygulamasının fasulye yetiştiriciliği için tohum çimlenmesini artırdığını gösteriyor. Ayrıca fasulyelerde dane veriminin de artığı gözlemleniyor.
- Yapılan çalışmalar, fuji elma çeşidine soğuk muhafazası sürecinde, hasat sonrasında 1.0 milimol salisilik asit uygulamanın kalitenin daha uzun süre korunmasını ve muhafaza edilen süreyi artırdığını gösteriyor.
- Baklagillerde salisilik asidin düşük konsantrasyonda uygulanması, vejetatif gelişimi, çiçeklenmeyi teşvik ediyor ve bakla oluşumunu artırıyor.
Siz de ekinlerinizin daha dayanıklı olarak yetiştirilmesi, daha fazla verim vermesi ve daha uzun süre ilk günkü kalitesiyle muhafaza edilmesi için salisilik asit kullanabilirsiniz. Halk arasında aspirin olarak bilinen salisilik asit maddesini suyla karıştırarak yapraktan veya tohumdan uygulamalar yapabilirsiniz. Ekine, iklime, toprak yapısına uygun miktarları belirlemek için mutlaka bir ziraat mühendisinden yardım almalısınız.