Mor renk çiçekleri ve sarı iç kısımlarıyla ayırt edici görünüme sahip olan safran bitkisi, soğanlı bir kültür bitkisi olarak tanınıyor. Triploid olduğundan soğanla üretilen safranın elde edildiği bitki de safran adını alıyor. Ülkemizin tanınmış bölgelerinden Safranbolu’ya adını veren bitki, acımsı lezzeti, kuvvetli özgün kokusuyla nam salıyor. Bitkinin kullanım alanları arasında sabit ve uçucu yağ endüstrisi, yiyecek sektörü, ilaç piyasası yer alıyor. İştah açıcı, uyarıcı, renk verici olarak kullanılabilen safranlar, yüksek fiyatlarıyla ulaşılması bir hayli zor aktar ürünleri arasında yerini alıyor. Siz de safran bitkisi ve safran yetiştiriciliği hakkında detaylı bilgiye Tarfin Blog aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Tarfin’in çiftçilerimiz için hazırladığı Tarfin Mobil uygulaması üzerinden tarımsal ve hayvansal girdi fiyatlarını anında karşılaştırabilir, sipariş oluşturmak üzere size en yakın yetkili satış noktasına başvurabilirsiniz. Tarfin’in Türkiye’nin her bölgesinde, bini aşkın yetkili satış noktası yer alıyor. Bugüne dek on binlerce çiftçimizin tarımsal girdi ihtiyaçlarını ertelemeden karşılamasına yardımcı olan Tarfin, peşin veya hasat vadeli ödeme imkanı sunmasıyla fark yaratıyor.
Peki safran yetiştiriciliği nasıl yapılır? Genellikle bir yıl önceden nadas halinde bırakılan topraklarda safran yetiştiriliyor. Ekim yılı toprak, pulluk, kazayağı veya tırmık yardımıyla dikime hazırlanıyor. Yabancı otlardan temizlenen, havalandırılan, tohumlardan arındırılan toprak, safran dikimine hazır hale geliyor. Soğanlarla yetiştirilen safranlar, ilk yıl yüksek verim vermeme riski taşıyor, bu nedenle özellikle soğan seçimi hayati öneme sahip.
Hemen uygulamayı indir, fiyatları karşılaştır.
Alışverişini hasada varan vadelerle Tarfin'den yap, uygun fiyata al, tasarrufun cebine kalsın!
Hemen uygulamayı indir, fiyatları karşılaştır.Safran Yetiştiriciliğinde Safran Ekimi Nasıl Yapılır?
Safran yetiştiriciliği makalesine göre, safran ekimi çoğunlukla ağustos ayında, en geç eylül ayı başında yapılıyor. İlk yıl yüksek verim almak için çiftçilerimiz safran soğanlarının çaplarının en az 15-20 mm olmasına dikkat ediyor. Zira soğan çapı arttıkça, çiçek ve safran verimi yükseliyor.
Toprak hazırlığı yapılan safran tarlasında, sıra arası 30 ile 45 cm arasında değişiyor. Sıra üzeri mesafe ise 10 cm belirleniyor. Yaklaşık, 10-12 cm derinliğinde açılan çizilere safran soğanları nazikçe yerleştirildikten sonra toprak yanmış sığır gübresi ile kapatılıyor. Yaklaşık 8 ile 10 cm arasında olan örtme işlemi sonrasında, gübrenin üstü birkaç cm toprakla kapanıyor. (İstenirse sığır gübresi yerine hızar talaşı da kullanılıyor.) Böylelikle safran ekimi tamamlanıyor. Bir dekara ortalama 150 ile 600 kg arasında safran soğanı gerekiyor. (Aralığın bu kadar geniş olma nedeni ise safran soğanlarının iriliğinin bir hayli değişken olması olarak açıklanıyor.)
Ayrıca dikilen safran soğanlarından en az 3-4 yıl söküme gerek kalmadan ürün almak mümkün oluyor. Hatta bitkilerin sıklık durumuna göre birkaç yıl daha verim alınabiliyor. Verim sonunda, soğanların sökümü için yaprakların tamamen kuruması bekleniyor. Bu süre, genellikle temmuz ayı başlarına denk geliyor. Nemsiz ve serin alanlarda muhafaza edilen soğanlar ağustos ayı itibarıyla yeni bir tarlada yerini alabiliyor. Dikim sonrası fazla su vermemek öneriliyor. Ancak çiçeklenme öncesi sulama gerekiyor. Çiçeklenme döneminde sulama ise bitkiye zarar veriyor. Eğer ihtiyaç duyuluyorsa, çiçeklenme sonlandıktan sonra, soğanların büyümesi için su desteği sulamayla sağlanabiliyor. Bu durum genellikle kurak bahar aylarında gerçekleşiyor.
İkinci yıl itibarıyla, organik madde için yanmış sığır gübresi kullanılarak verim destekleniyor. Ancak bu sırada yabancı ot tohumlarının tatbik edilmediğinden emin olmanız gerekiyor. Zira safran yetiştiriciliğinde herbisit pestisitler kullanılmıyor. Yalnızca mekanik mücadele, çapalama ile yabancı otların yok edilmesi için çabalanıyor.
Safran Yetiştiriciliği için İklim ve Toprak İsteği Nasıldır?
Safranbolu Kaymakamlığı’nın paylaştığı bilgilere göre, safran bitkisinin iklim isteği asmaya benziyor. Safranlar da rüzgardan zarar görmemesi için güney yamaçlarda yetiştiriliyor. Sayfan yetiştiren çiftçilerimiz, bu durumu safran bitkisinin ikindi gölgesi görmesi gerektiği şeklinde tarif ediyor. Yaz kuraklıklarına ve dona dayanıklı olan safran soğanları, vejetasyon devresindeki serin ve nemli havalara karşı hassasiyet gösteriyor. Bitki, özellikle çiçeklenme devresinde kuru ve güneşli havaları seviyor. Buna ek olarak, yoğun yağışlar, ürün kalitesini ve verimini olumsuz etkiliyor. Elbette çiçekler, dona karşı da çok hassas olarak nitelendiriliyor.
Ayrıca, bitkinin toprak isteğine dikkat etmek gerekiyor. Çünkü safranlar, kumlu, gevşek, taşsız ve iyi drenajlı topraklarda daha iyi yetişiyor. Safranlar, taban suyu yüksek olan toprakları sevmiyor.
Safran yetiştiriciliği için uygun toprakları incelerken, arazinin bir yıl önceden nadasa bırakılması gerektiğini hatırlatmalıyız. Ertesi yıl toprak hazırlığı sonrası ekime geçilebiliyor.
Safran Yetiştiriciliğinde Hasat Nasıl Yapılır?
Safran bitkisi çoğunlukla ekim ayı ortalarında çiçek açmaya başlıyor. Safran çiçekleri, her sabah henüz açmadan koparılıyor ve gölgede bekletilerek açmaları sağlanıyor. Ardından stigmaları, üç parçanın birleştiği yerin sadece 0.5 cm altından, açık sarı bölümün başladığı yerden koparılıyor. Koparma işlemi elle, cımbızla veya makasla yapılıyor. Koparılan stigmalar, 30 dereceye ayarlanan havalandırmalı fırınlarda veya özel kurutma dolaplarında 24-26 saat kadar kurutuluyor. Kurutulan safranlar, tahta kutulara, koyu renkli şişelere yerleştirilerek serin ve ışık almayan yerlerde saklanıyor. Stigmalara, balmumu gibi maddeler katıldığına rastlanabiliyor, oysa bu maddeler kaliteyi düşürdüğü için çiftçilerimize kesinlikle önerilmiyor. Bu tip işlemler, safranın pazar değerinin kaybolmasına yol açıyor.
Safran Hastalıkları ve Zararlıları Nelerdir?
Safran bitkisinde görülen en önemli hastalıklar arasında; Rhizoctonia crocorum ve Phoma Crocophila sayılıyor. Bu hastalıklar özellikle İtalya ve İspanya’da safran yetiştiriciliğini tehdit etse de, hastalığın ülkemizde görüldüğüne dair bir veri bulunmuyor. Ancak son yıllarda Colaoptera larvası safran soğanlarına girerek zarara neden olabiliyor. Asıl önemli olan nokta ise, bu soruna karşı henüz pratik bir mücadele yönteminin geliştirilmemiş olması. Safran zararlıları ile mücadele için soğanların biraz erken sökülmesi, yaklaşık mayıs ayı sonlarında veya haziran başında soğanların çıkarılması öneriliyor. Bu şekilde zararlılardan kurtulmak mümkün oluyor. Safranlara en çok zarar veren hayvanların başında tavşanlar geliyor. Tavşanlar, safran soğanlarını çok seviyor. Bunun için toprağı kazarak soğanları yiyebiliyorlar. Buna ek olarak toprak kurtları da safran bitkisinde zarar oluşturuyor.