Bozulan ekosistemin yeniden değerlendirilmesine dair en güncel yaklaşımlardan biri de rewilding yani yabanileştirme. İlk olarak 1980’li yıllarda tartışmaya açılan ve 2000’li yılların başından bu yana gündemde olan yabanileştirme kavramı, doğal ekosistemin insan kontrolünü azaltarak restore edilmesine dayanıyor. Teoride pasif bir yönetim sistemi olan rewilding için pratikte ilk aşamalarda insan müdahalesi gerekli olabiliyor. Siz de yabanileştirme yani rewilding ile ilgili sorularınıza Tarfin Blog yazımız aracılığıyla yanıt bulabilirsiniz. Ayrıca tarımsal girdi alışverişlerinize avantaj katan Tarfin Mobil de her an yanınızda. Peşin veya hasat vadeli ödeme avantajı sunan Tarfin, Tarfin Mobil üzerinden anında fiyat karşılaştırma, ön onaylı limit öğrenme ve sipariş verme imkanı da tanıyor. Siz de Tarfin ile çiftçiliği kolaylaştırmak ve güvenilir bir yol arkadaşı edinmek için şimdi Tarfin Mobil’i indirin!
Yazımızda rewilding ile ilgili bulacağınız diğer başlıklar:
Hemen uygulamayı indir, fiyatları karşılaştır.
Alışverişini hasada varan vadelerle Tarfin'den yap, uygun fiyata al, tasarrufun cebine kalsın!
Hemen uygulamayı indir, fiyatları karşılaştır.- Yabanileştirme, Rewilding Nedir?
- Yabanileştirme, Rewilding Gerekli midir?
- Rewilding Nasıl Yapılır?
- Rewilding Riskleri Nelerdir?
Yabanileştirme, Rewilding Nedir?
Günümüzde doğanın restore edilmesi olarak tanımlanan rewilding, akademik perspektifte restorasyondan ayrılıyor. Yabanileştirme veya yeniden yabanlaştırma süreç sonunda yeni bir ekosistemin oluşmasını kabul ederken, restorasyonda bu ihtimal göz önüne alınmıyor. Temelde bozulmuş ekosistemin değiştirilmesinin esas olduğu yabanileştirmede dört farklı formdan bahsetmek mümkün: (Kaynak)
- Trofik yeniden yabanlaştırma, besin zinciri restorasyonu için tercih ediliyor.
- Pleistosen yeniden yabanlaştırma, insan öncesi pleistosen dönemi baz alıyor.
- Ekolojik yeniden yabanlaştırma, doğal süreçlerin yeniden egemenliği esasına dayanıyor.
- Pasif yeniden yabanlaştırma ise az veya çok az insan müdahalesi ile gerçekleşiyor.
Doğayı mümkün olduğunca insan eli değmeyen forma getirmeyi amaçlayan rewilding, terkedilmiş tarım alanlarında, bozulmuş ormanlarda uygulanabiliyor. Bu bağlamda hayvanlarla beraber bazı bitki türlerinin de insan eliyle yeniden doğaya kazandırılması gibi müdahaleler yapılması ise olası. Ancak bozulma düzeyi düşük alanlarda daha çok pasif rewilding tercih edilir ve yabanlaştırma süreci doğaya bırakılırken bazılarında insan eliyle değişiklikler yapmak zorunlu görülüyor. Kimi araştırmacılar ise rewilding sürecinde doğru veya yanlış olmadığı ve tüm sürecin doğaya bırakılması gerektiği üzerinde duruyor.
Yabanileştirme, Rewilding Gerekli midir?
Binlerce yıllık insanlık tarihinden izler taşıyan dünya, bugün ekosistem çeşitliliğine rağmen bozulmaların da merkezi. Bu nedenle hem Türkiye hem de dünya için rewilding önemli bir başlangıca dönüş adımı. Diğer bir deyişle, dünyada henüz sayılı örnekleri olsa da rewilding bozulmuş ekosistemi yine doğanın eliyle onarmak için kolay ve etkili bir çözüm yolunu işaret ediyor. Özellikle az hasar almış doğal alanlarda gerekli görülüyor. Bu bağlamda öncelikle az bozulmuş yüksek dağ alanları, terk edilmiş tarım bölgeleri, koruma altında bulunan ormanlık araziler ve diğer korunan doğal alanlar rewilding uygulamaları için ideal. Bu alanlarda rewilding ile daha hızlı ve etkili sonuç almak mümkün oluyor.
Rewilding Nasıl Yapılır?
Ekosistem süreçlerinin el değmemiş formuna geri dönmesi için çalışan, avcı ve baskın otçul türlerinin tanıtılmasına odaklanan rewilding, popülasyon kontrolü, gıda ve su kaynaklarının düzenlenmesi için avantaj sağlıyor. Rewilding nasıl yapılır, nasıl uygulanır sorularına yanıt olabilmesi açısından dünyadaki örneklerden bahsetmemiz mümkün;
Doğu Rodoplar, rewilding için en başarılı örneği sunuyor. 100 yıl içinde bölgede yok olan birçok hayvan türünün geri getirilmesinin esas alındığı uygulamalar kapsamında, alageyik, bizon, yaban atları yeniden vahşi doğaya kazandırılıyor. Hayvanlar sayesinde bölgenin doğal ekosisteminin canlı tutulması amaçlanıyor. Zira ot obur hayvanlar sayesinde diğer canlıların ve bitki örtüsünün doğal olan ilk versiyondaki gibi olması sağlanabiliyor. Doğada her şeyin birbirine bağlı olduğunu öngörüsüne dayanan uygulama sayesinde, bugün kayıp türlerden yüzlerce hayvan bölgede yaşamını sürdürüyor. Genetik çeşitliliği korunduğu proje kapsamında hayvanlar doğal ortamlarında üreyerek çoğalıyor, bitki örtüsü hayvanlara göre değişiklik gösteriyor ve doğa kendini onararak restore ediyor.
Bir diğer yabanlaştırma örneği ise Amerika’dan. Yellewstone Ulusal Parkı’nda 19. yüzyıl sonlarında gri kurtların nesli tükendi. Bilim insanları ise 20. yüzyıl başında artan geyik sayısını kontrol altına alma ve yok olan bitki örtüsünü eskisine döndürme çabası ile 1995 yılında 8 adet parka kurt dahil etti. Kısa sürede kurtların sayısı 100’e ulaştı ve bölgede bitki örtüsünde, geyik popülasyonunda kontrol sağlandı.
Rewilding Riskleri Nelerdir?
Bölgedeki en önemli risklerden biri, medeniyete kısmen yakın olan bu alanların yeniden tahrip edilmesi veya vahşi hayvanların yerli halka karşı tehlike oluşturma riski. Bunun için çevreciler, doğa gözlemcileri ve yerel halk uyarılarak bilgilendiriliyor. Devlet, sivil toplum örgütlerinin de desteği ile bölgede güvenlik, kalıcılık ve sürdürülebilirlik sağlamak için özel politikalar üretiyor. Hukuki, çevresel, sosyal ve politik birçok adımı kapsayan rewilding uygulamalarının lokomotifi ise genellikle yerel yönetimler ve dernekler oluyor. Merkezi hükümetlerin desteği ile geliştirilen projeler ülkelerin bakanlıklarının desteği ile korunarak gücüne güç katıyor.
Türkiye zengin doğal yapısı ve ekosistem çeşitliliği ile tanınsa da şehirleşme, bilinçsiz avlanma, erozyon gibi sorunlar nedeniyle çevre tahribatı ile karşı karşıya. Bu nedenle Türkiye’nin rewilding ile tanışması ve özellikle az zarar almış alanlarda örnek çalışmalara başlaması oldukça önemli. Gelecek nesillerin doğal güzellikleri ve kaynakları tanıyabilmesi için koruma altına alınmış alanların, terk edilmiş tarım arazilerinin, ormanların rewilding süreçleri ile yeniden doğaya kazandırılması mümkün. Çünkü doğa kendini onarmayı biliyor.
Rejeneratif Tarım Nedir? blog yazımızdan hemen öğrenebilirsiniz.
Ürün Verimini Artırmak İçin Eski Uygarlıklardan Ne Öğrenebiliriz? Blog yazımızı hemen okuyun!