Orta Asya’dan getirilen bir mimari yapı biçimi olduğuna inanılan serender yapılar, çoğunlukla Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nde karşımıza çıkıyor. Türkçe dilinde seren direği kelimelerinin birleşiminden oluşan bu yüksek yapılar, seren, serende, serenti gibi farklı isimlerle anılıyor. Serender isminin Rumca’dan geldiğine dair bir teori de mevcut. Christos Tzitzilis’in “Griechische Lehnwörter im Türkischen” isimli çalışmasında ilan ettiği üzere serender kelimesi, Karadeniz’de kullanılan eski Rumca’daki “Trockenkammer” kelimesi ile ilişkili. Bu kelime kurutma odası olarak Türkçe’ye çevriliyor. Rumca’dan kalma biçimde günümüzde sakonar olarak da anılabiliyor.
İnsan ve hayvan yiyeceklerinin korunması ve depolanması için kullanılan mimari yapılar tamamen ahşaptan meydana geliyor. Siz de serender yapılarla ilgili detaylı bilgiye yazımızdan ulaşabilirsiniz. Tarfin, yalnızca doğru bilgi vermekle kalmıyor aynı zamanda çiftçilerimizin tarımsal alışverişlerde avantaj elde etmesi için onlara özel sistemler armağan ediyor. Peşin veya hasat vadeli ödeme imkanı sunan Tarfin Mobil ile siz de hemen tanışabilir, tarımsal girdi fiyatlarını anında karşılaştırabilirsiniz. Üstelik size en yakın Tarfin yetkili satış noktası üzerinden alışverişinizi tamamlamanız mümkün! Siz de daha fazla Tarfin avantajından haberdar olmak için şimdi uygulamayı indirin!
Hemen uygulamayı indir, fiyatları karşılaştır.
Alışverişini hasada varan vadelerle Tarfin'den yap, uygun fiyata al, tasarrufun cebine kalsın!
Hemen uygulamayı indir, fiyatları karşılaştır.Serender ile ilgili yazımızda bulabileceğiniz tüm başlıklar şöyle;
- Serender Nedir?
- Serender Ne İçin Kullanılır?
- Serender Yapısı Nasıl Olur?
- Serender Nerelerde Kullanılır?
- Serender Ne İşe Yarar?
Serender Nedir?
Serender kelimesi, Derleme Sözlüğü’nde “dört, altı veya sekiz direk üzerine yapılmış; tahıl, meyve, sebze kurusu saklanan kiler” olarak tanımlanıyor. Akademik kaynaklara göre, serender yapıyla ilgili ilk bilgiler günümüzden yüzlerce yıl öncesine dayanıyor. Ağaçların yatay olarak üst üste yığılmasıyla inşa edilen evler, Ksenophon’un Anabasis adlı eserinde Mossynoikler olarak anılıyor. Temeli taştan, duvarları ağaçlardan oluşan yapı biçiminin, Uygurlar tarafından kullanıldığı biliniyor. Bu yapıların basitleştirilmiş halleri ise bugün Karadeniz bölgesinde gördüğümüz serenderleri oluşturuyor. Ağaçların kalın tahtalar halinde, üst üste getirilmiş halinden meydana gelen yapılara bugün serender deniyor. Bu mimari biçiminin Sibirya, Uygur ve Altay bölgelerine dayandığı varsayılıyor. Ağaçlardan imal edilen bu düzensiz yapılar, samanlık ve ahır olarak kullanılıyor. Bugüne dek yapılan çalışmalar, ülkemizdeki bilinen en eski serender yapının Ünye’de olduğunu gösteriyor. Yazılı kanıtlara göre 1859-60 yıllarında yapıldığı düşünülen yapının daha eski yıllarda inşa edilmiş olma ihtimali de var.
Serender Ne İçin Kullanılır?
Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nde varlık gösteren serender yapılar, ev bütününün değişmez bir parçası. Öyle ki hanelerin büyüklü küçüklü dört ana yapıdan oluştuğu kayıtlara geçiyor. Bu yapılar, ev, serender, samanlık ve fırın olarak sıralanıyor. Hayatın ayrılmaz bir parçası olan serenderler, insanların yiyeceklerini kurutmak, depolamak ve korumak için kullandığı mimari basit yapılar. Serenderin yüksek bir abide gibi tarlada bulunması ise tesadüf değil. Yüksek yapılar, yiyeceklerin farelerden korunmasını sağlıyor. Kemirgenlerden korunan yiyecekler, tahıl, yem ve gıdalar eve yakın bir konumda sağlıkla muhafaza edilebiliyor.
Serender Yapısı Nasıl Olur?
Serender, eve en yakın mesafedeki uygun alana konumlandırılır. Evdeki yiyeceklerin saklanması için kullanılan ve kiler görevi gören bu yapılara her gün defalarca gidip gelmek gerekebildiği için eve yakın olması önem taşıyor. Toprağın kazılarak düzleştirildiği alanlar serender için uygun görülüyor. Eğer toprak düz ise kazılmasına gerek kalmadan serender inşasına geçilebiliyor. Ağacın toprakla temasını kesmek için yastık adı verilen düz taşlar, taban alanına yerleştiriliyor. Bu taşlar sayesinde rutubet ağacın çürümesini engelliyor ve yapı daha uzun süre sağlamlığını koruyor.
Serender, genellikle dört adet ana kiriş üzerine konumlandırılıyor. Uçları herhangi bir çivi kullanılmadan boğaz açma ile birbirine bağlanıyor. Kirişlerin birleştiği yerlerde ise demir keskilerle dört köşeli delikler açılıyor. Bu kısma ise 200 ile 240 cm uzunluğunda olan serender direklerinin tabanları yerleştiriliyor. Bu yolla üç ağaç birbirinin içine çivi olmadan, dengeli bir şekilde geçmiş bulunuyor. Yapının büyüklüğüne göre altı veya sekiz adet direk kullanılabiliyor. Direklerin taban kısmı kalın tasarlanırken üst kısımlara doğru yavaş yavaş inceliyor. Ayrıca yanlama adı verilen çapraz ağaçlarla yapı desteklenerek sağlamlaştırılıyor. Dört kenarda da aynı teknik uygulanıyor.
Serender yapısının yüksek olmasının nedeni farelerin yiyecek alanına çıkmasının önlenmesi. Hatta bunun için alt kısmı çukur, ortası delik ağaçlar veya demir tekerler kullanılıyor. Tekerlerin üstüne uzunluk bağı denilen köşeli ağaçlar yerleştiriliyor. Direk boyu ile aynı oranda boşluk bulunması ise yiyeceklerin rutubetlenmesini önlemek. Bu boşluk sayesinde yakacaklar veya hayvan yiyecekleri kolaylıkla depolanıyor. İnsanlar bu yapılara merdiven ile tırmanarak çıkıyor. Serender yapılarının merdivenleri yalnızca kullanılacağı zaman dayandırılıyor. Kullanılmadığı zamanlarda merdiven kaldırılıyor. Bazı yapılarda tekerli sabit merdiven de tercih edilebiliyor.
Dikmeli ve dikmesiz adı verilen şekillerde çıkılan serender duvarları, döşeme ağaçları ile tamamlanıyor. Ayrıca boyluk ağaçların üzerine omuz çatı konumlandırılıyor.
Serender Nerelerde Kullanılır?
Sinop civarından başlayarak tüm Karadeniz boyunca Sarp sınır kapısına dek uzanan ahşap serender yapılar, dağların güney yamaçlarında daha az kullanılıyor. Serenderler özellikle Gümüşhane, Bayburt, Oltu, Olur, Tokat, Şenkaya’da karşımıza çıkıyor. Ayrıca Karadeniz’den göç eden vatandaşlarımız aracılığıyla bugün Niksar, Bursa, Bolu, Düzce, Kastamonu, Zonguldak çevresinde de serenderler görülüyor.
Dünyada serender benzeri yapılar olduğu biliniyor. Portekiz’deki Canastro, İspanya’daki Cabazos yapıları onlardan bazıları. Ayrıca, Portekiz’in kuzeyinde kullanılan Espiguerioslar, Avusturya’ya ait Horreo ve Panera yapı türleri, Kuzey İspanya’da kullanılan Garaia mimari ürünleri yine serender ile benzeşiyor. Slovenya’da yer alan Kozolecler, Norveç mimarisine air Loftlar, Japon köy evlerinin vazgeçilmezi Takakuralar benzer özelliklere sahip diğer yapılar arasında. Bu yapılar hakkında detaylı bilgi almak ve serenderlerle benzerliklerini/farklılıklarını incelemek için akademik kaynakları araştırabilirsiniz.
Serender Ne İşe Yarar?
Özellikle halkın ulaşım imkanlarının yeterli olmadığı zamanlarda, beslenme için gerekli olan gıdaların uzun süre sağlıkla saklanabilmesini sağlayan serenderler, günümüzde hala varlığını koruyor. Serender ne işe yarar sorusunu şu maddelerle özetleyebiliriz,
- Serenlerler evlerin yardımcı elemanları olarak düşünülebiliyor. Ev halkı gıdalarını eve yakın bir yerde muhafaza ederek kolaylıkla ulaşabiliyor.
- Bu yapılar serin Karadeniz coğrafyasında, buzdolabının olmadığı zamanlarda gıdaların soğuk bir şekilde saklanmasını sağlıyordu.
- Sütten imal edilen peynirler, hava sirkülasyonu sayesinde kurtlanmadan uzun süre dayanıyor.
- Yapıda yer alan özel boşluklar rutubeti önleyerek yemlerin, kuruların uzun süre muhafaza edilmesine yardımcı oluyor.
- Hem serinletme hem de kurutma özelliği olan yapılar, nemiyle tanınan Karadeniz iklimi için hayati önem taşıyor. Bu sayede mısır yetiştiriciliği yapanlar evde kullanacakları ürünleri kış boyu koruyabiliyor. Keza turşu gibi ev yapımı gıdalar da bu kilerlerde yerini alıyor.
- Yüksek olarak inşa edilen yapılar sayesinde fareler veya diğer hayvanlar gıdalara ulaşamıyor. Taşınan veya tekerlekle uzaklaştırılan merdivenler sayesinde serendere ulaşım sadece ev halkı tarafından sağlanıyor.